ERKEKLERİN KONTRASEPTİF YÖNTEM SEÇİMİNDE ETKİSİ: TOPLUMSAL CİNSİYET TEMELLİ BİR İNCELEME


AYDIN R., KABUKCUOĞLU K., KÖRÜKCÜ Ö.

I.ULUSLARASI VE II.ULUSAL KADIN HASTALIKLARI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI KONGRESİ, 7-8 EKİM 2016-İZMİR P(74), İzmir, Türkiye, 7 - 08 Ekim 2016, ss.287-289

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.287-289
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu araştırmanın amacı, erkeklerin kontraseftif yöntem seçimi üzerine etkisini inceleyen çalışmaları ele almaktır. Pubmed, Google Akademik, Scopus ve Ebsco Host veri tabanlarından , ‘‘kontraseptif yöntem seçimi’’, ‘‘kontraseptif seçimi ve erkekler’’, ‘‘aile planlaması ve eşler’’, ‘‘aile planlaması ve cinsiyet’’ ‘‘aile planlaması ve partner’’ anahtar kelimeleri ve bu kelimelerin oluşturdukları kombinasyonlar ile hem Türkçe hem de İngilizce olarak tarama yapılmıştır. Herhangi bir yıl sınırlandırılması yapılmadan konuyla ilgili yapılmış tüm çalışmalar araştırmaya dahil edilmiştir.
Dünyada ve ülkemizde yapılan çalışmalar üreme ve doğurganlığın kontrolü ile ilgili yöntem seçiminin ataerkil geleneklere dayandığını, bunun da kadınların üreme ile ilgili davranışlarını etkilediğini göstermektedir. Kontraseptif methodların çoğu kadınlara yönelik olmasına rağmen, erkekler aile genişiliği ve partnerinin seçeceği yöntem hakkkında primer karar verici roldedir. Bu nedenle kontraseptif kullanımı erkek dominantlığının ve ataerkil değerlerin olduğu gelişmekte olan ülkelerde hala düşük olduğu görülmektedir. (Gilda, Hussain, 2014).Yapılan bir çalışmada, düşük kontrasepsiyon kullanımının altında yatan ilk sebep kontraseptiflerin yan etkileri olmakla birlikte ikinci sebep erkek katılımı olarak saptamıştır. Üçüncü sebep ise, cinsiyet ilişkileri ve iletişim olarak belirlenmiştir ki araştırma sonucunda sadece birkaç kadının aile planlaması yöntemine karar vermede etkin olduğu görülmüştür. Ghana’ da atalardan kalma miras; erkekler kadınlar üzerinde doğurganlık hakkını belirlemekte ve aile planlaması yöntemlerine karşı çıkmaktadır (Mosha ve ark., 2013). Erkeklerin kontraseptif seçiminde karar verici rolde olması Sahara altı Afrika’ da da önemli bir sorundur. Sudan’ da yapılan bir çalışmada erkeklerin %80’ i aile genişliğini kıstılamanın dinen uygun olmadığını belirtmiştir. Erkeklerin %94’ü yöntemleri bildiği ancak %91’ i ise kontraseptif kullanımına karşı isteksiz oldukları sonucuna varılmıştır. Bu durum erkeklerin geniş aile isteğinden ve aslında çocukların Tanrı’ nın hediyesi olarak görülmesindeki temel inançtan kaynaklandığı düşünülmektedir (Mayaki ve Koubeanan, 2014). Swazi toplumunda ise, çok eşlilik devam etmekte ve erkeğin toplumsal statüsü eş sayısı ve çocuk sayısına bağlıdır. Erkekler aile yapısında büyük role sahip ve ataerkil özelliktedirler. Çocuk sayısının fazla olması bu toplumda sosyal güvence olarak görülmektedir. Aynı zamanda, Swazi erkeklerinde, Beyaz erkeklerin Afrikalı insanların sayısını azaltmak için üretildiği düşüncesi, aile planlama yöntemlerinin kullanılması Tanrı’ nın isteklerine ve Swazi kültürüne karşı olduğu düşüncesi hakimdir. Çocuk doğurma baskısı, erkeğin karar verici rolde olması yöntem kullanımını etkilemektedir. Yetişkin Swazi erkeklerinde modern yöntem kullanımının aldatma, rastgele cinsel ilişkide artma, hastalıkların artması, anormal bebeklerin doğumu, hipertansiyon, baş ağrısı, kalp sorunlarına neden olacağı düşüncesi yoğunlukta görülmüştür. Bitkilerin kullanımı, takvim yöntemi gibi geleneksel kontraseptif methodlar yetişkin erkekler tarafından güvenli, etkili ve güvenilir bulunmaktadır. Oral kontraseptifler düşüklere neden olacağı, kondom içindeki kayganlaştırıcının cinsel yolla bulaşan hastalıklara neden olacağı düşüncesi hakimdir (Ziyane ve Ehlers, 2007). Hispanik kadınlar arasında yapılan çalışmada, kadınlar eşlerinin kontraseptif seçiminde etkili olduklarını ve eşlerinin onayı olmadan herhangi bir yöntem kullanamayacaklarını ifade etmişlerdir (Sangi-Haghpeykar ve ark, 2006). Finlandiya’ da yaşayan Somali kadınlar ile yürütülen bir diğer çalışmada ise, kadınların kontraseptif kullanımı ile ilgili tutum ve düşüncelerinin dini inançları ve eşi ile olan ilişkisine bağlı olduğu sonucuna varılmıştır (Degni ve ark, 2006). Konuyla ilgili yapılan bir diğer çalışma olan Karadağ ve Aslantekin (2005) ise bu sonuca benzer
289
I.ULUSLARASI VE II.ULUSAL KADIN HASTALIKLARI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI KONGRESİ, 7-8 EKİM 2016-İZMİR
olarak % 22.8’i eşi istemediği için aile planlaması yöntemlerini kullanmak istemedikleri sonucunu saptamıştır. Şahin ve ark.(2002) yaptıkları çalışmada ise yöntem kullanmama nedenleri arasında eşin ve aile büyüklerinin korunma yöntemine izin vermemesi ve günah olduğunu düşünmeleri en önemli faktörler olarak bulunmuştur. Bu çalışmada kültürel faktörler nedeniyle kontraseptif kullanımı ve seçimi konusunda aile büyükleri ve erkeklerin rollerinin ön planda yer aldığı ve eğitim düzeyinin düşük olması, din ile ilişkilendirilen yanlış inançlar, feodal ve kapalı toplum yaşantısı sonucu aile planlaması hizmetlerinin başarılı olmadığı ileri sürülmüştür.
Tüm araştırma sonuçları doğrultusunda, kadınların eşlerinin ya da cinsel partnerinin tutum ve inançlarının, kültürel yapısının aile planlaması yöntem seçimi üzerine önemli etkisi olduğu görülmüştür. Bu nedenle aile planlaması konusunda danışmanlık yapan sağlık personelinin, danışmanlık kapsamına eşleri birlikte dahil etmesi ve eşlerin kültürel yapısının da dikkate alınması gerektiği önerilmektedir.