MEKÂNSAL OKURYAZARLIK VE SOSYAL BİLGİLER


Creative Commons License

Turan S., İbret B. Ü., Demirkaya H.

EĞİTİMDE KURAMSAL VE UYGULAMALI AKADEMİK ARAŞTIRMALAR, TURHAN ÇETİN,GÖKÇE KILIÇOĞLU,EROL SÖZEN, Editör, Eğiten Kitap, İstanbul, ss.465-482, 2022

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2022
  • Yayınevi: Eğiten Kitap
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.465-482
  • Editörler: TURHAN ÇETİN,GÖKÇE KILIÇOĞLU,EROL SÖZEN, Editör
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Historik çağın başlangıcından günümüze yazılı kaynaklar, kültürel öğelerin

benimsenerek taşınmasına ve böylece medeniyetin gelişmesine yol açmış başlıca

unsurlardandır. Bu nedenle okuma-yazma ve bilgiyi yayma ve taşımanın en iyi yolunun

okuma-yazma olduğu ifade edilmektedir (Güneş, 2000; Kurudayıoğlu ve Tüzel, 2010).

Alan yazında okuma yazma (reading and writing )ve okuryazarlık (literacy) olmak

üzere iki farklı terim ile açıklanan okuma-okuryazarlık, birbiri ile ilişkili ancak farklı

becerilerdir.

Genel olarak okuma-yazma becerisi, bir alfabe aracılığıyla oluşturulmuş yazılı

metinlerin okunması veya yazılması olarak tanımlanmaktadır (Longman, 2003). Burada

esas olan okuma yazmanın fiziksel olarak var olan bir metnin yazıldığı dilin önceden

belirlenmiş kurallarının öğrenilmesi ile gerçekleşmesidir. Bu duruma bağlı olarak

okuryazarlık, akademik araştırma, kurumsal gündemler, ulusal bağlam, uluslararası

standartlar, kültürel değerler ve kişisel deneyimlerden etkilenmektedir(Wagner, 2008).

Geleneksel manada okuryazar olmak; edebiyata ve okumaya aşina olmak ya da daha

genel olarak iyi eğitimli olmak anlamına gelmektedir. Uluslararası platformda ise

UNESCO(Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) 1958 yılında okur-yazar

bir kişiyi “anlayışla günlük yaşamı hakkında kısa bir açıklama okuyabilen ve yazabilen”

biri olarak tanımlamıştır (UNESCO, 2006). Okuryazarlık ise “toplum tarafından

anlam atfedilen simgesel mesajların etkili bir biçimde kullanılabilmesi yeteneği” olarak

ifade edilmiştir(Kellner, 2001; Kress, 2003). Görüldüğü üzere, günlük hayatta sıklıkla

birbirlerinin yerine kullanılan okuma-yazma ve okuryazarlık kavramları arasındaki

fark buradan kaynaklanmaktadır. Okur-yazar olmak okuma-yazma sembolleri ve/

veya harfleri birleştirebilme ve çözümlemek iken, okuryazarlık okunan veya yazılan

metinlerdeki mesajları anlamlandırabilmektir.