Seramik Sanatında Aktif ve Pasif Roller: George Orr & William Haber


Creative Commons License

GÜNDEŞLİOĞLU DEMİR H. Ö.

Uluslararası Lisansüstü Eğitimi Sanat ve Tasarım Sempozyumu, Antalya, Türkiye, 19 - 20 Nisan 2018, ss.1-13

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-13
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Dikotomik düşüncenin katı perspektifi birbirine zıt kavramlar yaratır. Birbirinden ayrı konumlandırılan bu kavramlar hareketsiz görülür ve aralarındaki akışkanlık ya da ilişki kabiliyeti göz ardı edilir. Dikotomileri,  kutsal-dindışı; metafizik-fizik; soyut-somut; beden-zihin; sanat-zanaat; geçmiş-gelecek; eril-dişil; geleneksel-çağdaş; fonksiyon-estetik olarak çeşitlendirmek mümkündür ki bu kutuplar seramik sanatının güncel problemlerini de oluşturmaktadır.

Öte yandan Ursula Le Guin, George Orr ve William Haber isimli iki zıt karakter üzerinden şekillenen The Lathe of Heaven (1971) / Rüyanın Öte Yakası (2011) adlı romanında, bu tip bir yabancılaşma sorununu ortaya koyar. Temel olarak, George Orr gerçekliği gördüğü rüyalar vasıtasıyla yeniden düzenleme yeteneğine sahip ancak ona bahsedilmiş bu hediye sebebiyle acı çeken ve tedavi olmak isteyen bir hastadır. William Haber ise Orr'u özgür kılmak yerine onun rüyalarını kontrol etmeyi seçen ve bu sayede ütopya kurmaya çalışan bir psikiyatri uzmanıdır.

Bu çalışma kapsamında, seramik sanatı için bir kimlik veya sınıflandırma sorunu yaratan dikotomik yaklaşım ve zıt kavramlar arasındaki gerginlik, adı geçen romandaki kurgusal karakterler üzerinden yaratılan metafor ve yazarın diyalog fikri bağlamında incelenmeye çalışılmış ve bu bakış açısına yaklaşan malzeme tabanlı sanat çalışmaları irdelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Seramik, Malzeme Tabanlı Sanatlar, Yapma Süreci, Dikotomi, Ursula Le Guin, Rüyanın Öte Yakası, Haber, Orr

In the strict perspective of dichotomized thought, contrary concepts are created. These separated ones generally seen as stagnant opposite positions, and thus the fluidity between them is underrated. It is possible to diversify the dichotomies like; sacred-profane, metaphysics-physics, abstract-concrete; body-mind; art-craft; past-future; male-female; conventional-contemporary; function-aesthetics; which are the current questions of debate in ceramic discipline.

Ursula Le Guin on the other hand, unfolds the problem of alienation in her novel The Lathe of Heaven (1971) by introducing two opposite personas: George Orr and William Haber. Basically, George Orr is a patient who re-arranges the truth with his dreams but suffers because of this gift and William Haber is a psychiatrist who tries to build a utopia by controlling Orr’s dreams.

Within the scope of this study, the tension between concepts that creates an identity or classification crisis for ceramic art try to be examine by analogy of these fictional characters and the dialogue thought of Le Guin. Position of material and transcending possibilities are approached within the pioneer studies of material based art research.

Key Words: Ceramic, Material-based Arts, Dichotomy, Making Process, Ursula Le Guin, the Lathe of Heaven, Haber, Orr