Sulak Alan Yönetim Planlarında Katılımcı Yaklaşımın Sağlanması


ALTUNBAŞ S.

VIII. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 20 - 23 Ekim 2008, ss.213

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Girne
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.213
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Sulak Alan Yönetim Planları, sulak alanların akılcı kullanımını sağlamak üzere koruma, kullanma, araştırma, izleme ve denetim gibi etkinliklerin ve tedbirlerin tümünü bütüncül bir yaklaşımla tanımlayan planlardır. Sürdürülebilir nitelikli olması istenen bu yönetim planları, ekosistem kapsamında tüm elemanların (su kaynakları, flora, fauna vb..) bağlı bulundukları ortamlarda, sistemin işleyişini etkileyecek değişiklikler yaratmadan ama günümüzün ve geleceğin gereksinimlerini de karşılayacak bir prensip ile yönetilmesi esasını içermektedir. Buna karşılık günümüzde, Türkiye’nin su kaynakları ve sulak alanları üzerinde pek çok kamu kurum ve kuruluşunun bağlayıcı yönetmelikleri bulunmaktadır. Örneğin 14 farklı kurumun herbirisinin yönetmeliği, bir göl alanı için uygulanılmaya çalışılmaktadır. Bu durum sulak alanların kullanımında ve yönetiminde çeşitli sorunlar ve bazende zaafiyetler yaratmaktadır. Bu nedenle öncelikle, ulusal su kaynaklarının hukuki yapısında yada bir başka deyişle ilgili kurum ve kuruluşların bu konudaki vazifelerini gösteren yasalarda bir revizyona ihtiyaç bulunmaktadır. Diğer taraftan toprak ve su kaynakları yönetimi konusunda gerek karar verme ve gerekse araştırma amaçlı görevler üstlenen kurum ve kuruluşlar, yerel yönetimler ve üniversiteler bir araya gelerek mutlaka havza bazında bir su ve toprak yönetimi için ortak çalışma ilkelerini belirlemeleri gerekmektedir. Aynı zamanda bu organizasyon kapsamında yerel halkın ve sivil toplum kuruluşlarınında, sulak alan ve havza yönetim sürecine dahil edilerek toprak ve su kaynaklarını sahiplenmeleri sağlanmalıdır. Bu çalışmada, Isparta ili sınırlarında yer alan Eğirdir Gölü Havzası Yönetim Planının hazırlanma sürecinde ilgi gruplarının katılımcı yaklaşımları değerlendirilmiştir. Türkiye’de ilk defa ilgili kamu kurumları, üniversite ve yerel halk ile sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek böyle bir yönetim planını ortak irade ile hazırlamış ve uygulamaya geçmişlerdir. Eğirdir Gölü Havzası Yönetim Planının, bundan sonra hazırlanacak sulak alan ve havza yönetim planlarına bir örnek teşkil etmesi düşünülmektedir.