3G Cep Telefonlarından Yayılan Elektromanyetik Radyasyonun Görsel Uyarılma Potansiyellerine Etkileri


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyofizik Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Öğrenci: Enis Hidişoğlu

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): PİRAYE YARGIÇOĞLU AKKİRAZ

Özet:

Son on yılda gelişen teknoloji ve haberleşme gereksiniminden dolayı meydana gelen cep telefonu kullanımındaki artış, bu telefonların yaymış oldukları elektromanyetik radyasyon (EMR)'un insan sağlığı ve özellikle de başa yakın kullanıldıklarından dolayı beyin üzerine olumsuz etkilerinin olabileceği kaygısını gündeme getirmiştir. Bu konuda yapılan çalışmalarda birçok doku ve plazmada, uygulanan süre ve şiddete bağlı olarak lipid peroksidasyonun ve antioksidan enzim aktivitelerinin arttığı, azaldığı veya değişmediği gibi çelişkili sonuçların olduğu dikkati çekmektedir. Bunların yanı sıra EMR'nin beyin üzerindeki etkilerini elektrofizyolojik olarak inceleyen pek az yayın bulunmaktadır. Ayrıca, 2100 MHz EMR'nin sıçanlardan elde edilen görsel uyarılma potansiyelleri (VEP) üzerine de ne gibi etkileri olduğunu araştıran herhangi bir çalışmaya da rastlanmamıştır. Bu bilgilerin ışığı altında, hazırlanan projemizde EMR'nin sıçanlardan kaydedilecek VEP'leri nasıl etkilediğini araştırmanın yanı sıra, ortaya çıkan değişikliklerin oksidan hasar ile ilişkisi ve bunda nitrik oksit (NO)'in rolünün olup olmadığının aydınlatılması amaçlanmıştır. Çalışmamızda 80 adet 2 aylık erkek Wistar albino sıçan kullanılarak, 1 haftalık sham grubu (S1), 1 haftalık EMR grubu (E1), 10 haftalık sham grubu (S10) ve 10 haftalık EMR grubu (E10) olmak üzere 4 grup oluşturulmuştur. EMR grupları belirtilen süreler boyunca pleksiglas tüpler içerisinde günde 2 saat 2100 MHz radyasyona maruz bırakılmışken, sham grupları aynı ortam koşullarında pleksiglas tüpler içerisinde radyasyon verilmeden bekletilmişlerdir. Deney süresinin sonunda sıçanların VEP'leri ketamin/ksilazin (Ket. 50 mg/kg, Xyl. 10 mg/kg) anestezisi altında iğne elektrotları ile kaydedilmiştir. Kayıtların ardından, biyokimyasal ve histolojik analizler için beyin dokuları çıkarılmıştır. S1 grubu ile karşılaştırıldığında E1 grubunda tiyobarbitürik asit reaktif türleri (TBARS) ve 4-hidroksi-2-nonenal (4-HNE) değerlerinin azaldığı, ancak protein karbonil (PC) değerlerinin arttığı gözlenmiştir. Öte yandan TBARS, 4-HNE ve PC değerlerinin E10 grubunda S10'a göre arttığı ancak sadece TBARS ve 4-HNE değerlerindeki artışın istatistiksel olarak anlamlı olduğu gözlenmiştir. Kontrolleri ile karşılaştırıldıklarında E1 grubunda SOD aktivitesinin azaldığı izlenirken, CAT, GSH-Px, GSH ve NO seviyelerinin arttığı, E10 grubunda ise SOD aktivitesinin arttığı, CAT, GSH-Px, GSH ve NO düzeylerinin azaldığı gözlenmiştir. E1 ve E10 grupları kontrolleri ile karşılaştırıldığında, E1 grubunda tüm VEP bileşenlerinin latenslerinin kısaldığı, E10 grubunda ise P1 bileşeni hariç diğer tüm bileşenlerin latenslerinin uzadığı gözlenmiştir. Yapılan bağıntı analizleri sonucunda, VEP latensleri ile beyin TBARS ve 4-HNE seviyeleri arasında yüksek derecede pozitif bir korelasyonun olduğu gözlenmiştir. Sonuç olarak çalışmamızda, EMR'nin süreye bağlı olarak farklı etkiler gösterebileceğini ve kısa süreli uygulanması durumunda lipid peroksidasyonu azalttığı ve VEP bileşenlerinin latenslerini kısalttığı, uzun süreli uygulanmasında ise tam tersi bir etki oluşturarak lipid peroksidasyonu arttırdığı ve VEP bileşenlerinin latenslerini uzattığı tespit edilmiştir. Öte yandan, bulgularımız EMR'nin kısa süreli maruziyette VEP'ler üzeinde olumlu etkilerinin, uzun süreli maruziyette ise olumsuz etkilere sahip olduğunu göstermiştir.